geleceğİn kİşİsel Robot asİstanları





15.05.2020 - Tunç Furkan Ceylan



Bu yazımızda günümüzde kullandığımız ve gelecekte kullanacağımız kişisel robot asistanları ele alacağız. RPA ile iş hayatımızda kolaylıklar sağlayan teknoloji, yapay zekayı da eklediğimizde hayatımızın her alanında uçsuz bir gelişime müsait durumda.


Robot Asistan (Sanal Asistan) nedir?

Robot asistan veya sanal asistanlar doğal dil işleme (NLP), makine öğrenmesi (ML) veya derin öğrenme (DL) gibi teknolojiler ile doğal dil ile verdiğimiz komutları algılayıp, işleyerek görevlerini yapan teknolojilerdir. Gözlemleme, veri analizi yapma gibi yetkinlikleri olan robot asistanlar tahmin ve önerilerde de bulunabilir. Metin ile haberleşme sağlayan sanal asistanlar sohbet robotu (chatbot) olarak adlandırılır. Web sitelerinde destek hizmeti sunan bu robot asistanlar sohbet platformlarında da kullanılabilir. Bizim üzerinde daha fazla duracağımız sanal asistanlar ise ses ile çalışan robot asistanlardır. Kökleri 1962 yılında tanıtılan IBM Shoebox’a kadar dayanan bu teknoloji 1994 senesinde Iphone 4S’in bir özelliği olarak hayatımıza giren Siri ile ilk sanal asistan halini almıştır.


Bugün Siri, Alexa veya Google Asistan teknolojilerini duymamış bir insan bulmak neredeyse imkansızdır. Hava durumu, trafik gibi konularda bugün bile sık bir şekilde bu asistanların çözümlerine başvurur durumdayız. Bir Amazon çözümü olan Alexa evin durumunu sürekli takip ederek aile bireylerine yardımcı olmasının yanında son zamanlarda İngiliz Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) desteği ile birlikte Alzheimer hastaları için veya “Migrenim tuttu ne yapmam gerekir” benzeri sorulara sahip hastalar için hizmetini geliştiriyor. Alexa’nın NHS sitesinden çektiği veriler ile yaşlılar ve görme engelliler için sorunları ortadan kaldırılması planlanıyor.





Şekil 1. Amazon’un Sanal Asistanı, Alexa



Sanal Asistanların çalışma prensibi kullanıcı talepleri doğrultusunda aldıkları kararlara ve bu kararların yansıdığı eylemler ile kullanıcının ihtiyacını karşılamaktır. Ve deneyiminiz her talebinizin ardından daha kişisel ve tatmin edici hale gelir. Çünkü yapay zeka, makine öğrenmesi ve doğal dil işleme teknolojisinden beslenir ve bu tıpkı iki insanın sohbet ile kaynaşmasındaki bilgi, veri alışverişiyle mümkündür.


Robot Asistan (Sanal Asistan) kişisel güvenlik tehdidi oluşturuyor mu?

Sanal asistanların daha iyi bir hizmet sunabilmek için size karşı adeta obsesif bir ruh haliyle sürekli merak hissetmesi gerekiyor. Hakkınızda her şeyi bilmek ve sizi memnun etmek istiyor. Ancak her e-postanızı okuyan, kapalı konumdayken bile “hey” demenizi bekleyerek sizi dinleyen, uzun bir zaman önce merak edip araştırdığınız bir kelimeyi kenara kaydeden bu asistanların aslında amacı casusluk olabilir diye düşünen çok sayıda insan mevcut.





Şekil 2. Sanal robot asistanlar gizlilik tehdidi oluşturur mu?



Marka ve kişilerin dijital ortamlarda kişisel bilgilerinin korunması amacıyla, Avrupa Birliği Veri Koruma Yönergesi (GDPR) 25 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe girdi. Yani sanal asistanınızın sizle alakalı topladığı bu verilerin herhangi bir üçüncü parti uygulama ile veya kişiler ile paylaşılması yasalar tarafından yasaklanmış durumda. Ancak dosya deposu olarak kullanılan bulut şifreniz veya cihazınız bir başka kişi tarafından ele geçirilirse bu bilgileri sızdırması da mümkün. Tabii ki artı ve eksileri kişisel olarak değerlendirip güvenip güvenmemek kullanıcıların kendilerine kalacaktır. Ancak bugün cep telefonu kullanmayan insan nasıl çok az ise gelecekte de sanal asistanları güvenlik tehdidi gerekçesi ile kullanmayan sayısı az olacaktır diye düşünmek mümkün.


Robot Asistanların (Sanal Asistan) kullanım alanları ve geleceği?


Sanal asistanların kullanım alanları her geçen gün genişlemektedir. Önemli araştırma şirketlerinden birisi olan Gartner, 2024 senesine kadar finansal robot asistanların, müşteri etkileşimlerinin %15’ini müşteriler adına gerçekleştireceği tahmininde bulunmaktadır. Robot asistanların fonksiyonlarını hava durumu, bankacılık ve sosyal etkinlikler gibi konularda bilgi verme, takvimde toplantı ayarlama, alarm kurma, müzik çalma gibi günlük hayata yardımcı olacak işlerde yaygın olarak görebiliriz. Bunun yanında alışveriş yapma, otobüs bileti alma, devlet dairesi işleri gibi konu bazında işlemler yapma ve bir kurumun müşteri hizmetleri işleri ile teknik servis sağlama gibi fonksiyonları da vardır.


Gelecekteki sınırlarını ise belki de insanın hayal gücüyle belirleyebiliriz. Konuşma özellikleri, imge işleme ve doğal dil işleme ilerledikçe sanal asistanlarımız daha donanımlı bir şekilde hayatımızın büyük bir parçası olma yolunda ilerleyecektir. Sadece komutlar verdiğimiz ve yanıtlar aldığımız birer sanal asistan değil aynı zamanda her an yanımızda bulunan psikolojik destek dahi sağlayabilen robot asistanlarımız olacaklar. Yine Gartner araştırmalarına göre beş sene içinde kurumların %30’unun diyalog bazlı yapay zeka teknolojileri yani sanal asistanlar kullanacağı öngörülüyor. İki seneye kadar ise beyaz yakalı her 10 kişiden yedisinin günlük işlerini sanal asistanlar ile etkileşim içinde halledeceği tahmin ediliyor.


Daha önce yapay zeka konulu makalede bahsettiğimiz gibi diziler, filmler ve kitaplarda da bu yapay zeka ve sanal robot asistanlar bolca işlenmektedir. 1982 yılında yayına girmiş Kara Şimşek (Knight Rider) dizisinde Michael karakterinin sanal asistanı KITT gibi arabalar, Kara Ayna (Black Mirror) dizisinde gördüğümüz robot ev koruma köpeklerine kadar her şeyi birbirine entegre eden bir sanal asistan belki de çok yakın zamanda hayatımızın içinde olacaktır. (Cümle kitap spoileri içeriyor) Aslında tüm bunlara en iyi örnek Dan Brown’ın Başlangıç adlı romanındaki Winston karakteridir. Bu karakter başta bir müzede asistan olarak tanıtılsa da sonrasında gerçek bir insan değil bir sanal asistan olduğunu öğreniyoruz. Yapay zekası ile sınırsız bilgi havuzu ve her koşulda doğruyu bulmayı amaçlayan komutlarıyla, duygularıyla hareket eden insanlara göre daha isabetli kararlar vermeyi başarabilmiştir.





Şekil 3. Black Mirror adlı dizideki yapay zeka robotu köpek



Gelecekte robot asistanlarımız ile bir günümüzün nasıl seyredebileceği herkesin hayal dünyasında farklı yansımalara sahiptir. Kabataslak bir günümüzü belki de şöyle geçireceğiz:


Robot asistanımız alarmımızı kurup, gece uyku kalitemizi ölçecek. Derin uyku anı yerine uykunun hafiflediği bir anda alarmı çalarak bizi uzun alarm ertelemelere rağmen uyanamama sorunundan kurtarmış olacak. Yataktan kalktığımızda kahve makinemiz çalıştırılacak RPA aracılığıyla acil mailler kontrol edilecek. Kapıyı kitleme işimize kadar kendisi hallederek otonom aracımızı ofisimize kadar bizim için sürecek. Ofisimize geldiğimizi yüzümüzü tarayarak anladığı an bilgisayarımızı açıp ilgilendiğimiz spor, sanat haberlerini derleyecek. RPA robotumuz evrak işlerimizi hallederken takıldığı noktaları da yapay zeka yardımı ile aşarak çalışmaya devam edecek. Yatırım yaptığınız döviz önerilerinden, tatil için keyfinize ve bütçenize uygun önerilere kadar size fikirler verecek. Akşam yiyeceğimiz yemeği bile son zamanlarda yemediğimiz, eskiden sevdiğimiz bir yiyecek önerisiyle asistanımız belirleyecek.


RPA ve yapay zeka birlikte olduğu sürece sanal robot asistanlarımız hayatımızın içinde her gün daha da fazla bulunmaya devam edecek.






Kaynaklar

Amazon Alexa offering NHS health advice , Retrieved from https://www.bbc.com/

Akıllı Asistan nedir? , Retrieved from https://www.yapayzekatr.com/

Anticipating the Reality of Virtual Financial Assistants: What Banking Investment CIOs Need to Know, Retrieved from https://www.gartner.com/

Sanal Asistan , Retrieved from https://tr.wikipedia.org/